Time dergisi, 2025’in en dikkat çekici yeni teknolojilerini seçti; İşte öne çıkanlar

Time dergisi, daha şimdiden 2025’in en iyilerini sıralamaya başladı. Sinema, müzik, moda gibi farklı disiplinlerde yılın en iyilerini seçen Time, teknoloji tarafında da yılın öne çıkan buluşlarını ve cihazlarını seçti. Sağlıktan eğlenceye, robotikten yapay zekaya pek çok farklı alanda yılın öne çıkan yeni teknolojilerini bir araya getiren 100 maddelik bu listenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Time’ın listesinde yer verdiği yeni teknolojiler arasında öne çıkanları ise aşağıda bulabilirsiniz.

Time’a Göre 2025’in En İyi Yeni Teknolojileri

İşte Time’ın “2025’in En Dikkat Çekici Yeni Teknolojileri” listesinde öne çıkan 20 yeni icat:

1️⃣ Figure 03: Evdeki Yeni Nesil Yardımcı

Yapay zeka destekli insansı robotlar hızla gelişirken, ABD merkezli Figure AI bu alandaki en iddialı örneklerden birini geliştirdi. İnsan biçiminde tasarlanan Figure 03, ev ortamında çamaşır katlama, bulaşık yerleştirme ve nesneleri tanıma gibi görevleri yerine getirebiliyor. Şirketin kurucusu Brett Adcock, amacın yalnızca fiziksel iş gücü sağlamak değil, ev içi görevlerde insanla doğal biçimde etkileşime girebilen bir robotik sistem kurmak olduğunu söylüyor. Figure 03, hâlen test aşamasında olmasına rağmen, hareket kabiliyeti ve görev öğrenme becerisiyle şimdiden teknoloji çevrelerinde büyük ilgi çekiyor.

Figure AI’nin geliştirdiği Helix adlı sinir ağı, robotun beynini oluşturuyor. Helix, çok modlu bir yapay zeka sistemiyle görsel, işitsel ve motor girdileri birleştirerek çevreyi algılıyor; böylece robot, insanların verdiği basit komutları bağlama uygun eylemlere dönüştürebiliyor. Sistem, aynı zamanda deneme-yanılma yoluyla öğrenme kapasitesine sahip. Bu da her kullanımda görev verimliliğini artırıyor. Brett Adcock’a göre bu gelişme, robotik alanında tıpkı büyük dil modellerinde yaşanan sıçramaya benzer bir dönüşüm yaratabilir. Şirket, 2026’da Figure 03’ün sınırlı sayıda evde kullanılmaya başlanmasını hedefliyor.

2️⃣ Unitree R1: Uygun Fiyatlı İnsansı Robot

Bu yıl dikkat çeken bir diğer insansı robot ise Çin’den geldi. Çin merkezli Unitree Robotics, Unitree R1 adlı robotuyla, insansı robot teknolojisini daha erişilebilir hâle getirmeyi hedefliyor. Figure 03’ten çok daha düşük maliyetli bir robot olan Unitree R1, sadece 25 kg ağırlığında olması ve 26 eklemli yapısıyla dikkat çekiyor; Yerleşik yapay zeka sistemleri sayesinde ses tanıma ve görüntü işleme özelliklerine sahip; böylece komutları anlayabiliyor ve çevresini algılayabiliyor.

Teknik açıdan, R1’in en çarpıcı yönü hareket kabiliyeti ve kontrol esnekliği. Robot; koşabilme, takla atabilme, hatta boks gibi daha karmaşık motor eylemleri gerçekleştirebiliyor. Bu kabiliyetler, gelişmiş motor sürücü sistemleri ve hassas sensör kontrol algoritmaları sayesinde mümkün oluyor. Yüksek hareket özgürlüğü ile birlikte gelen bu performans, R1’i robotik araştırmalar ve prototip geliştirme çalışmalarında “erişilebilir insansı platform” olarak öne çıkarıyor.

3️⃣ DeepSeek R1: Yapay Zeka Dünyasında Deprem Etkisi Yaratan AI

Yapay zeka alanında bu yılın en çok ses getiren modeli ise DeepSeek R1 oldu. Yılın başında sürpriz bir şekide yayınlanan bu büyük dil modeli (LLM), yapay zeka dünyasında adeta deprem etkisi yarattı. Çinli şirketlerin Batılı rakipleriyle kafa kafaya yarışabileceğini gösteren DeepSeek R1, bununla birlikte çok daha düşük maliyete geliştirilmesini sağlayan yenilikçi yaklaşımıyla da dikkatleri üzerine çekti.

4️⃣ Meta Ray-Ban Display: Akıllı Gözlükte Yeni Çağ Başlıyor

Akıllı gözlükler konusunda sektörde öncü konumda yer alan Meta, bu yıl tanıttığı Meta Ray-Ban gözlükleriyle çıtayı biraz daha yukarı çekti. Özellikle dâhili bir ekranla gelen Ray-Ban Display, bu kategoride yeni bir dönemin ilk adımı olarak görülüyor. Sağ lens üzerinde yer alan 600×600 piksel çözünürlüğe sahip küçük ekran, kullanıcıların telefonlarını çıkarmadan mesaj gönderip aramaları yanıtlamasına imkân tanıyor. Gözlük, hem numaralı hem de numarasız versiyonlarla kullanılabiliyor.

Bu gözlükle birlikte sunulan Neural Band ise ön kol kaslarındaki elektriksel sinyalleri algılayarak kullanıcının parmak hareketlerini izliyor; böylece pencereleri sürükleme, sıkıştırma ve mesaj yazma gibi eylemler doğal bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Bandin şarj süresi 18 saat, gözlüğün ise altı saat dayanıyor. Bu kombinasyon, artırılmış gerçeklik ve giyilebilir teknoloji deneyimini birkaç yıl öncesine kıyasla bambaşka bir seviyeye taşıyor.

5️⃣ Kuantum Çipleri Konusunda Endüstri Genelinde Yapılan Büyük Atılımlar

Kuantum bilgisayarların, en güçlü süper bilgisayarların bile üstesinden gelemeyeceği problemleri çözebileceği çağ hâlâ tam anlamıyla gelmiş değil. Ancak son bir yıl içinde yaşanan bir dizi gelişme, bu geleceği hızla yaklaştırıyor. Aralık ayında Google, Willow kuantum çipini tanıttı; bunu kısa süre sonra Microsoft’un Majorana 1 ve Amazon’un Ocelot çipleri takip etti. IBM ise yıl sonundan önce yeni Nighthawk işlemcisini piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Bu çiplerin her biri, deneysel sistemlerin ve kuantum birimlerinin daha stabil ve güvenilir çalışmasını sağlayacak gelişmeler sunuyor. Yaklaşımlar farklı olsa da bu eşzamanlı ilerlemeler, alanın hızla genişlediğini gösteriyor. Applied Quantum kurucusu Marin Ivezic, kuantum çipler alanında yaşanan bu atılımı, gezegende canlılığın bir anda arttığı “Kambriyen patlaması”na benzetiyor.

6️⃣ Nvidia DGX Spark: Süperbilgisayarın Masanızdaki Hâli

Nvidia, yapay zekâ araştırmalarını bulut sunuculardan koparıp, doğrudan masaüstüne taşıma hedefiyle DGX Spark’ı geliştirdi. Bu aygıt, “masaüstü AI süperbilgisayarı” olarak konumlandırılıyor ve güç olarak 1 petaflops performans sunabiliyor. Cihaz, 128 GB birleşik bellekle geliyor; bu sayede 200 milyar parametreli modellerin ince ayarını (fine-tuning) ya da çıkarım (inference) süreçlerini masaüstünde gerçekleştirmek mümkün hâle geliyor.

DGX Spark, Nvidia’nın Grace Blackwell GB10 Superchip mimarisiyle çalışıyor; bu da CPU ve GPU’nun yüksek hızlı ortak bellek üzerinden veri paylaşmasına olanak tanıyor. $3.999 fiyat etiketiyle satışa çıkan Spark, yüksek performanslı yapay zekâ donanımını daha geniş bir kitlenin erişimine açan, dikkat çekici bir cihaz olarak Time’ın listesinde kendisine yer buluyor.

7️⃣ Nintendo Switch 2: Taşınabilir Oyun Deneyiminde Yeni Bir Seviye

2017’de piyasaya sürülen Nintendo Switch, taşınabilir oyun konsolu kavramını kökten değiştirmişti. 2025’te tanıtılan Nintendo Switch 2, bu mirası bir adım daha ileriye taşıyor ve hem taşınabilir hem de ev konsolu deneyimini güçlendiriyor. Konsol, kullanıcıların hem evde TV’ye bağlayarak hem de elde taşınabilir modda yüksek çözünürlüklü oyun deneyimi yaşamasına imkân tanıyor.

Teknik olarak Switch 2, Nvidia Tegra T239 işlemci ve gelişmiş DLSS/ışın izleme (ray tracing) teknolojileri ile donatılmış durumda. 7,9 inçlik HDR ekranı, taşınabilir modda 1080p çözünürlük ve 120 Hz yenileme hızı sunuyor; TV modunda ise 4K’ya kadar görüntü sağlayabiliyor. 12 GB LPDDR5X bellek ve optimize edilmiş depolama altyapısı sayesinde büyük oyunlar bile sorunsuz çalışıyor. Bu özellikler, Switch 2’yi hem mobil oyunseverler hem de yüksek grafik performansı arayan kullanıcılar için ideal hâle getiriyor. 2025 Haziran’ında satışa sunulan cihaz, kısa sürede milyonlarca satış rakamına ulaşarak Nintendo’nun taşınabilir oyun alanındaki liderliğini pekiştirdi.

8️⃣ Google DeepMind Genie 3: Metinleri Etkileşimli Dijital Dünyalara Dönüştüren Yapay Zeka

Çoğu yapay zeka modeli, verilen bir komuta tek seferlik ve statik bir yanıt verirken, Google DeepMind’in Genie 3 adlı yeni modeli bunu tamamen değiştiriyor. Ağustos 2025’te tanıtılan Genie 3, yazdığınız metinleri anında interaktif dijital dünyalara dönüştürebiliyor. Örneğin bir nehir oluşturmasını söyledikten sonra içine bir tekne veya deniz canlısı ekleyebiliyor ve sonuçlar gerçek zamanlı, çarpıcı ve birkaç dakika boyunca gezilebilir hâle geliyor.

Şu anda sınırlı sayıda akademisyen ve içerik üreticisine açık olan Genie 3, potansiyel kullanım alanları açısından geniş bir yelpaze sunuyor. Google’ın bu yeni modeli, yapay zekayı sadece bilgi üretimi için değil, aynı zamanda dijital deneyimler ve eğitim ortamları yaratmak için de kullanmanın önünü açıyor.

9️⃣ Vera C. Rubin Gözlemevi

Şili’deki Cerro Pachón dağında kurulan Vera C. Rubin Gözlemevi, evreni çok daha detaylı bir şekilde görmemizi sağlayacak olmasıyla heyecan uyandırıyor. Bilim dünyasında  “keşif makinesi” olarak anılan bu dev gözlemevi, her gece gökyüzünün binlerce fotoğrafını çekerek sürekli bir evren günlüğü oluşturacak. 8,4 metrelik Simonyi teleskobu ve 3.200 megapiksellik LSST Kamera sayesinde gözlemevi, her 30 saniyede bir kare yakalayarak gökyüzündeki değişimleri tespit edebiliyor. İlk testlerde bile binlerce yeni asteroid saptanmış olması, bu sistemin veri toplama gücünü şimdiden kanıtlamış durumda.

Rubin’in farkı, bu olağanüstü hız ve hassasiyetin arkasındaki teknik altyapıdan geliyor. Geniş görüş açısı, yüksek piksel yoğunluğu ve gelişmiş veri işleme algoritmaları sayesinde gözlemevi, birkaç gün içinde gökyüzünün tamamını yeniden tarayabiliyor. Bu sayede süpernova patlamaları, kuyruklu yıldızlar ya da karanlık maddeyle ilgili ipuçları gerçek zamanlı olarak izlenebilecek. Vera Rubin, önümüzdeki on yıl boyunca milyarlarca gök cismine dair veri toplayarak evrenin yapısını anlamada insanlığın en güçlü araçlarından biri olacak.

? Cailabs Tilba-L10: Uydularla İletişimde Lazer Dönemi

Günümüzde uydularla yer arasındaki iletişim çoğunlukla radyo dalgaları üzerinden gerçekleşiyor. Ancak bu yöntem bazı sınırlamalara sahip. Fransa merkezli Cailabs, lazer tabanlı yer istasyonu Tilba-L10 ile bu kısıtlamaları aşmayı hedefliyor. Optik teknolojisi sayesinde Tilba-L10, kötü hava koşullarından etkilenmiyor, düşman müdahalelerine karşı daha iyi korunuyor ve yüksek taşıma kapasitesine sahip.

Radyo dalgalarının yaygın frekanslarda genellikle 1–2 gigabit/saniye hızla veri iletebilirken, Tilba-L10’un lazer teknolojisiyle 20 gigabit/saniyeye kadar veri iletimi mümkün hâle geliyor. Bu sayede uydu iletişiminde daha geniş bant aralıkları kullanmak mümkün oluyor ve veri aktarımı ciddi şekilde hızlanıyor.

AirCo AirMade SAF: Atmosferden Uçuşa Hazır Yakıt Üreten Araç

AirCo, havadaki karbondioksit ve hidrojeni toplayarak AirMade adı verilen sentetik jet yakıtı üretiyor. Bu yakıt, fosil yakıt kullanmadan tüm mevcut havacılık standartlarını karşılıyor ve böylece havacılığın karbon ayak izini azaltmayı hedefliyor. Nisan ayında ABD Hava Kuvvetleri, tamamen CO₂ kaynaklı yakıtla gerçekleştirdiği bir uçuşla teknolojiyi test etti.

AirMade, şimdiden ticari havayolu şirketlerinden kayda değer siparişler aldı ve 69 milyon dolarlık yeni yatırım sağladı. Bu gelişmeler, havacılık sektöründe sürdürülebilir yakıt kullanımının önünü açarken, karbon emisyonlarını ciddi şekilde azaltma potansiyeli sunuyor. AirCo’nun yaklaşımı, atmosferik gazları doğrudan enerjiye dönüştürerek, uçuşların çevresel etkisini minimize eden yeni bir dönemin habercisi olarak öne çıkıyor.

FibreCoat: Radar Dalgalarını Emebilen Materyal

FibreCoat, radar dalgalarını %99,99 oranında emebilen yeni bir kompozit malzeme geliştirdi. Bu ince ve esnek levhalar, savaş uçağı, insansız hava aracı, denizaltı gibi araçların radar tarafından tespit edilmesini engelliyor. Geleneksel gizlilik mühendisliği, radar dalgalarını saptırmak için açılı tasarımlar veya düzenli olarak yeniden uygulanması gereken özel boyalar kullanırken, FibreCoat’ın esnek levhaları ise özel metal kaplamalı cam ve bazalt liflerinden oluşan çok katmanlı bir kompozitten yapılıyor. Bu temel yapı polimer bağlayıcı katmanlarla harmanlanarak, geniş bir radar frekans bandında enerjiyi emip dağıtacak şekilde tasarlandı. İnce fakat çok katmanlı mimari, gelen radar dalgalarının yüzeyde yansımak yerine malzeme tarafından soğurulmasını sağlıyor; farklı katmanlar farklı frekansları hedefleyip enerjiyi ısıya dönüştürüyor veya faz kırılmalarıyla dağıtıyor. Bu da tek tip bir boya veya tek bir geometriyle sağlanamayacak kadar geniş bantlı gizlenme yeteneği getiriyor.

Cognixion Axon-R: Sessizliğe Ses Veren Beyin Arayüzü

Cognixion tarafından geliştirilen Axon-R, travmatik beyin hasarı, inme, ALS veya diğer nörolojik hastalıklar nedeniyle konuşma yetisini kaybeden kişilere yeniden iletişim kurma imkânı sunuyor. Cerrahi müdahale gerektirmeyen bu başlık, kullanıcının göz, baş ve beyin aktivitelerini ölçerek harf, kelime ya da komut seçmesine olanak tanıyor. Aynı zamanda her kullanıcı için özel olarak eğitilen bir yapay zeka modeli, cümle önerileri ve yanıt tahminleri sunarak iletişimi hızlandırıyor.

Başlığa entegre hoparlör, kullanıcının kendi sesine yakın bir tonda konuşma üreterek deneyimi kişisel hâle getiriyor. Şirketin kurucusu ve CEO’su Andreas Forsland, cihazın “insanlara hayatlarını geri verdiğini” söylüyor. Mart ayında geç evre ALS hastalarıyla klinik denemelere başlayan Cognixion, Axon-R’nin dağıtımını beyin-bilgisayar arayüzü alanında öncü şirketlerden olan Blackrock Neurotech ile yürütüyor.

Honor’un Silikon-Karbon Bataryaları

Katlanabilir telefonlar inceldikçe, bataryaların kapasite sınırına dayanması üreticiler için önemli bir engel hâline geliyor. Çünkü günümüzde kullanılan lityum-iyon piller, enerji yoğunluğu açısından artık fiziksel sınırlara ulaşmış durumda. Honor’un geliştirdiği silikon-karbon batarya teknolojisi, bu sınırları aşmayı hedefliyor. Şirket, lityumun yerini kısmen silikona bırakan yeni bir bileşimle hem daha ince, hem de daha yüksek kapasiteli piller üretmeyi başardı.

Honor, 2024’te piyasaya sürdüğü %10 silikon içeren ilk bataryanın ardından bu yıl %25 silikon oranına sahip, sadece 2,3 mm kalınlığında ve 6.100 mAh kapasiteli yeni nesil bataryasını tanıttı. Temmuz ayında Honor Magic V5 modelinde kullanılan bu batarya, 35 saatten uzun kullanım süresi sunarken katlanabilir cihazların kalınlığını da belirgin şekilde azaltıyor. Şirket, aynı teknolojiyi önümüzdeki dönemde akıllı saatleri ve dizüstü bilgisayarlarına da entegre etmeyi planlıyor.

BMW iX3: Elektrikli SUV’larda Yeni Bir Dönem

Alman otomobil üreticisi BMW, “Neue Klasse” adı verilen yeni nesil araç mimarisine yaptığı 11 milyar dolarlık yatırımın ilk ürününü bu yıl sergiledi. Kısa süre önce tanıtılan BMW iX3, bu yeni platformun ilk üyesi olarak sahneye çıktı. iX3, tek şarjla 400 mil menzil sunarken, gelişmiş batarya sistemi sayesinde yalnızca 10 dakikada 175 mil menzil kazanabiliyor. Bu özellik, uzun yolculuklarda şarj sürelerini büyük ölçüde azaltıyor ve elektrikli SUV’ları daha kullanışlı hâle getiriyor.

Yeni platform, BMW’nin “dijital sinir sistemi” adını verdiği yapıyı barındırıyor; dört ayrı bilgisayar, aracın yazılımını uzaktan güncelleyebiliyor ve sistem performansını sürekli optimize ediyor. iX3, bu teknolojilerle yalnızca elektrikli sürüşte değil, dijital deneyim ve sürüş asistanları açısından da yeni bir standart belirliyor. 2027’ye kadar bu platform üzerine kurulu 40 farklı modelin piyasaya sürülmesi planlanıyor ve iX3, BMW’nin 109 yıllık tarihinde elektrikli araçlar için açılan yeni sayfanın ilk temsilcisi olarak öne çıkıyor.

Dreame X50 Ultra: Eşik Atlatan Robot Süpürge

Dreame X50 Ultra, robot süpürge ve paspas teknolojisini bir araya getiren yenilikçi tasarımıyla Time’ın listesinde kendisine yer buluyor. Gelişmiş navigasyon, güçlü emiş gücü ve akıllı sensörleriyle donatılmış bu cihaz, 2025’in en yenilikçi temizlik çözümlerinden biri olarak öne çıkıyor.

20.000 Pa emiş gücüyle derinlemesine temizlik sunan X50 Ultra, 6 cm’ye kadar engelleri aşabilen ProLeap sistemi sayesinde eşi benzeri görülmemiş bir mobilite sağlıyor. Diğer yandan VersaLift sensörü, cihazın yüksekliğini 89 mm’ye kadar düşürerek alçak mobilyaların altını bile temizlemesine olanak tanıyor. 3DAdapt teknolojisi ve 360° haritalama özellikleriyle, evdeki 200 farklı nesneyi tanıyıp engelleri güvenli bir şekilde aşabiliyor. Ayrıca, AceClean sistemi sayesinde paspaslar 80°C sıcaklıkta otomatik olarak temizleniyor ve 100 gün boyunca elle boşaltma gerektirmeyen bir sistemle çalışıyor. Dreame X50 Ultra, tüm bu özellikleriyle ev temizliğini daha verimli ve zahmetsiz hâle getiriyor.

Jetson Air: Daha Uygun Fiyatlı Akıllı Isı Pompası

Evleri ısıtmak ve soğutmak için elektriği çok daha verimli şekilde kullanan ısı pompaları, son yıllarda giderek öne çıkıyor. Yine de, bu sistemlerin yaygınlaşması çoğu zaman yüksek kurulum maliyetleri ve teknik destek gereksinimleri nedeniyle sınırlı kalıyor. Ancak hem kurulum maliyetlerini düşürmek, hem de kullanıcının yıllar içinde elde edeceği kazancı arttırmak için önemli adımlar atan projeler üst üste geliyor. Bunlardan biri de Time’ın listesinde kendisine yer bulan Jetson Air.

Jetson Air, bu alandaki farkını özellikle erişilebilirlik ve kullanım kolaylığıyla ortaya koyuyor. Cihaz, teknisyenlerin sadece kurulum günü sahada olmasını gerektiriyor; bu sayede ilk yatırım maliyetleri ciddi şekilde düşüyor. Jetson Air, ortam havasından ısı çekip iç mekâna aktaran bir pompa sistemiyle çalışıyor ve yazın ters yönde çalışarak iç mekânı soğutabiliyor. Akıllı sensörleri, fan ve kompresör hızını gerçek zamanlı optimize ederek enerji tüketimini en aza indiriyor. Ayrıca uzaktan erişim ve kontrol özellikleri, kullanıcıya hem konfor hem de enerji yönetimi imkânı sunuyor. Tüm bu özellikler, Jetson Air’i enerji verimliliğini artırmak isteyen evler için hem pratik hem de akıllı bir seçenek hâline getiriyor.

Jackery Solar Roof: Estetik ve Enerji Bir Arada

Geleneksel güneş panelleri genellikle evlerin estetiğiyle uyum sağlamıyor ve çatıya monte edildiklerinde görüntüyü bozabiliyor. Jackery’nin yeni Solar Roof tasarımı ise bu soruna çözüm getiriyor. Piyasadaki ilk kavisli güneş kiremitleri, özellikle Akdeniz tarzı terracotta çatılara sahip bölgelerde estetik kaygıyı minimize ediyor. Ev sahipleri terracotta veya obsidyen renk seçeneklerinden birini tercih edebiliyor. Bu da güneş enerjisinin kentsel yapılar içine doğal bir şekilde entegre edilmesinin önünü açıyor. 

Her bir 10 kiloluk kiremit, yüksek rüzgâr, dolu ve aşırı sıcaklık gibi zorlu koşullara dayanacak şekilde tasarlanmış. Üstelik sektörde öne çıkan güneş hücresi dönüşüm verimliliği ile gelen ışığın %25’ten fazlası elektrik enerjisine çevrilebiliyor. Bu özellikler, Solar Roof’u yalnızca çevre dostu bir enerji kaynağı değil, aynı zamanda uzun ömürlü ve güvenilir bir çatı çözümü hâline getiriyor.

XReal One: Normal Gözlük Tasarımında Artırılmış Gerçeklik (AR) Başlığı

Artırılmış gerçeklik teknolojisi, büyüleyici bir deneyim vadetse de genellikle hantal ve ağır başlıklarla kullanıldığı için pratik olmaktan uzak kalıyor. XReal One serisi ise bu soruna şık ve taşınabilir bir çözüm sunuyor. Görünüş olarak sıradan bir güneş gözlüğünü andıran bu sinema deneyimli AR gözlükleri, USB-C bağlantısı aracılığıyla telefon, tablet, bilgisayar veya oyun konsollarına bağlanabiliyor.

Kullanıcının önünde, sanki havada asılı duran 310 inçlik sanal bir ekran oluşturan gözlükler, dahili mekânsal işlem çipi sayesinde bu ekranı sabitleyerek görüntü kaymalarını ve mide bulantısını önlüyor. Böylece kullanıcı, dilediği yerde sabit bir sanal ekranla film izleyebiliyor, oyun oynayabiliyor veya çalışabiliyor. XReal CEO’su Chi Xu, bu deneyimi “herkes için, her yerde erişilebilir artırılmış gerçeklik” olarak tanımlıyor.

EcoFlow Ocean Pro Home: Evlerde Kesintisiz Enerji Sağlayan Batarya

EcoFlow Ocean Pro ev tipi enerji depolama sistemi güvenliğin sınırlarını yeniden tanımlıyor. Temmuz ayında ABD’de piyasaya sürülen sistem, yapay zekâ destekli depolama teknolojisiyle güneş panelleri, enerji şebekesi ve jeneratörlerle entegre çalışarak kesintisiz enerji sağlıyor.

24 kilovata kadar sürekli güç sunabilen Ocean Pro, 10 kilovat saatlik kapasitesini 80’e kadar genişletebiliyor. -20 ila 60 derece arasındaki sıcaklıklarda sorunsuz çalışabilien sistem, sel durumunda 1 metreye kadar suya dayanıklı yapısı ve yangın anında otomatik devreye giren söndürücü hücreleriyle ev tipi enerji sistemlerinde yeni bir güvenlik standardı oluşturuyor. 

Author: cem can

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir