…Ve kömür, tahtını Güneş’e kaptırdı

Dünya, fosil yakıtlardan uzaklaşma yolculuğunda tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. 2025 yılının ilk yarısında yenilenebilir enerji kaynakları, küresel elektrik üretiminde kömürü geride bırakarak dünyanın en büyük elektrik kaynağı haline geldi. Bu değişim, gezegenin enerji tarihinde “tarihi bir dönüşümün” belirleyici anı olarak kayıtlara geçiyor.

Ember tarafından hazırlanan son rapora göre, özellikle güneş ve rüzgar enerjisi, küresel elektrik talebindeki artıştan daha hızlı büyüyor. Bu büyümenin neredeyse tamamını, yani yüzde 83’ünü tek başına güneş enerjisi karşılıyor ve dünya çapında rekorlar kırıyor. Bu küresel yükselişin ortasında, yenilenebilir enerjinin rekor düzeyde ilk kez kömürü geride bırakması, temiz enerjinin gücünü somut bir şekilde kanıtladı.

Ember Kıdemli Elektrik Analisti Małgorzata Wiatros-Motyka, bu durumu önemli bir dönüm noktası olarak nitelendiriyor: “Önemli bir dönüm noktasının ilk işaretlerini görüyoruz. Güneş ve rüzgar enerjisi artık dünyanın artan elektrik talebini karşılayacak kadar hızlı büyüyor. Bu, temiz enerjinin talep artışına ayak uydurduğu bir değişimin başlangıcını işaret ediyor.

Güneş enerjisi, 2025’in ilk yarısında rekor bir hızla büyürken, bu artışın motoru yüzde 55’lik katkısıyla Çin oldu. Çin’i, ABD (yüzde 14), AB (yüzde 12), Hindistan ve Brezilya gibi büyük ekonomiler takip etti.

Bu küresel yükselişin ortasında, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler güneş enerjisi alanında yeni rekorlar kırdı. En büyük 20 güneş enerjisi üreticisi arasında yer alan Macaristan, Yunanistan, Hollanda, Pakistan, İspanya, Avustralya ve Almanya dahil yedi ülke, yılın ilk altı ayında elektriğinin en az yüzde 20’sini güneşten elde etmeyi başardı. Bu büyümenin arkasındaki ana etkenin giderek artan güneş enerjisi çiftlikleri olduğu belirtilirken, bu yılın başlarında görülen daha güneşli hava koşullarının da artışa yaklaşık yüzde 4 oranında katkıda bulunduğu tahmin ediliyor. Rüzgar enerjisi üretimi de yüzde 7,7 gibi nispeten küçük bir oranda artış kaydetti.

Fosil yakıtlarda hafif düşüş

Yenilenebilir enerjinin yükselişi sürerken, fosil yakıt kaynaklarından elde edilen elektrik üretiminde ise küçük çaplı bir gerileme görüldü. Küresel olarak, gazdan elde edilen elektrik yüzde 0,2, kömürden elde edilen elektrik ise yüzde 0,6 oranında hafif bir düşüş yaşarken, diğer fosil yakıtların kullanımı yüzde 2,5 gibi küçük bir artış kaydetti. Ancak bu durum, toplam fosil yakıt üretiminin yaklaşık yüzde 0,3 oranında düştüğü anlamına geliyor.

Küresel talebin yüzde 93’ünü kapsayan bu kapsamlı veriler, özellikle dünyanın en büyük dört karbon salıcısı olan ABD, Çin, Hindistan ve AB için karmaşık bir tablo çiziyor. 2025’in ilk yarısında, temiz enerji talebi aştıkça Çin ve Hindistan elektrik için daha az fosil yakıt kullanırken, ABD ve AB’de fosil yakıt üretimi arttı. Bu artışın nedeni, ABD’de talep artışının temiz enerji üretimini geride bırakması ve AB’de ise zayıf rüzgar ve hidroelektrik üretimi nedeniyle gaz ve kömüre bağımlılığın sürmesiydi.

Yapay zeka enerji talebini artırıyor

Küresel ölçekte, yenilenebilir enerjinin yükselişi şüphesiz devam ediyor. Ancak, dünya her zamankinden daha fazla enerji talep ediyor. Bu talep, muazzam bir bilgi işlem gücü ve elektrik gerektiren yapay zekânın hızla yaygınlaşmasıyla giderek daha da artıyor. Bazı tahminler, yapay zeka destekli veri merkezlerinin 2030 yılına kadar küresel enerji talebinin yüzde 21’ine kadarını karşılayabileceğini öne sürüyor. Dünya bu talebi karşılamak için yarışırken, fosil yakıtların şimdilik bir rol oynamaya devam etmesi muhtemel görünüyor.

Yine de, genel eğilim oldukça açık: Fosil yakıtlar artık eskisi kadar baskın bir güç değil. Küresel Güneş Konseyi CEO’su Sonia Dunlop, bu değişimin önemini şöyle vurguluyor: “Güneş ve rüzgar artık marjinal teknolojiler değil; küresel enerji sistemini ileriye taşıyorlar. Yenilenebilir enerji kaynaklarının ilk kez kömürü geride bırakması tarihi bir değişimi işaret ediyor. Ancak bu ilerlemeyi garantilemek için hükümetler ve endüstri, temiz, uygun fiyatlı ve güvenilir elektriğin her yerdeki topluluklara ulaşmasını sağlayarak güneş, rüzgar ve pil depolama alanlarına yatırımları hızlandırmalı.

Author: cem can

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir