Oğuz Kaan Salıcı: PKK’nın Silah Bırakma ve Fesih Süreci Önemli

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın terör örgütüne yönelik silah bırakma ve kendisini feshetme çağrısının ardından yaptığı açıklamada, “Umarım örgütü feshetme ve silah bırakma gerçekleşir ve yeni bir dönem açılır. Bu dönemin devamında bir demokratikleşmenin gelmesi gerekiyor ve bu demokratikleşmenin sadece Kürtler için değil, bütün Türkiye’de yaşayan 85 milyonun tamamı için gelmesi gerekiyor. Şöyle bir tercihte değiliz: Ya barış ya demokrasi. Hem barış olsun, hem demokrasi olsun” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin “terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi” çağrısı yaptığı PKK lideri Abdullah Öcalan, aylardır beklenen çağrıyı yaparak, PKK’nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması gerektiğini açıkladı. Öcalan’ın çağrısında “Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum” ifadeleri yer aldı. Öcalan, “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın” dedi.

Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına ek olarak gönderdiği “Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” notu da okundu.

Rudaw Araştırma Merkezi tarafından, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin başkenti Erbil’de bu yıl üçüncüsü düzenlenen Erbil Forumu’na konuk olan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, önemli açıklamalarda bulundu.

Salıcı’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

• “Silahın gölgesinde siyaset olmuyor. Silahın gölgesi siyaset olmadığı gibi, silahlı mücadele yoluyla hak arama dönemi uzun zaman önce bitti zaten. Umarım örgütü feshetme ve silah bırakma gerçekleşir ve yeni bir dönem açılır. Bu dönemin devamında bir demokratikleşmenin gelmesi gerekiyor ve bu demokratikleşmenin sadece Kürtler için değil, bütün Türkiye’de yaşayan 85 milyonun tamamı için gelmesi gerekiyor. Türkiye’deki demokratik standartların yukarıya çekilmesine ihtiyaç var. Barış silahların bırakılması ile olabilir. Silahlı terör biter, dolayısıyla barış gerçekleşmiş olur. Peki yeterli midir? Demokrasi olmadan yeterli değildir. Aynı zamanda demokrasinin gelebilmesi için, güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi savunan siyasi partiyiz. Anadil kendi kimliği ve şerefidir. Kendi dilini, kültürünü geliştirmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerekir.”
• Hem barış hem demokrasi olsun
• “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi savunan siyasi partiyiz. Türkiye’nin birliği bütünlüğü içinde kültürel meselelerde kişilerin ifade özgürlüğünü artırmak gerekir. Bu iç içe geçmiş toplum yapısını daha ileri götürmek için herkesi kucaklayan bir iş yapmamız gerekiyor. Herkese ne vaat ettiği üzerinden bakıyoruz. Kürtleri sadece doğu ve güneydoğu da yaşayan vatandaşlarımız olarak görmüyoruz. Bu iç içe geçmiş toplum yapısını daha ileri götürmek için herkesi kucaklayan bir iş yapmamız gerekiyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi savunan siyasi partiyiz.”
• “Cumhuriyet Halk Partisi, Kürt meselesinin çözümüne bir engel koymadı ama Cumhuriyet Halk Partisi her halükârda demokratik sistemin daha ileriye gitmesi için bir mücadele verdi. Bugün Türkiye’de zaten bu demokratik sistemin yeniden kurulmasına ihtiyaç var. Barış olmalı, kimse ölmemeli, Türkiye zenginleşmeli, refah içinde bir ülkeye dönüşmeli, bunun için de demokratik siyasetin önü açılmalı ama bunun aynı zamanda demokratik adımlarla devamının gelmesi sağlanmalı.”