Japonya’dan hipersonik füzelere karşı fütüristik elektromanyetik silah

Japonya, Hipersonik Füzelere Karşı Elektromanyetik Silah Geliştiriyor




Japonya, hipersonik füze tehditlerine karşı geliştirdiği elektromanyetik top (railgun) teknolojisinde önemli bir adım attı. Japon Deniz Öz Savunma Kuvvetleri, Savunma Tedarik, Teknoloji ve Lojistik Ajansı (ATLA) tarafından yürütülen projede geliştirilen prototip elektromanyetik silahının yeni görüntüleri ilk kez kamuoyuyla paylaştı.

Bir bilim kurgu ürünü gibi görünen bu silah, klasik mühimmat ve patlayıcılara ihtiyaç duymadan elektromanyetik kuvvetle mermileri ses hızının çok üzerinde fırlatabiliyor. Raylı elektromanyetik fırlatıcılar esasında ilk olarak 1920’li yıllarda teorik olarak geliştirilmiş olsa da, günümüzde yüksek hızlı tehditlere karşı kullanılabilir seviyeye getirilmeleri oldukça karmaşık mühendislik süreçleri gerektirdi.

Testler Devam Ediyor

Japonya, 2016’dan bu yana elektromanyetik top konusunda ciddi yatırımlar yapıyor. Son üç yılda bu alana 46.3 milyar yenlik kaynak ayıran Tokyo, özellikle Çin gibi ülkelerin geliştirdiği hipersonik füzelere karşı savunma kapasitesini artırmayı hedefliyor. Çünkü bu tür füzeler, sesin en az beş katı hızda hareket ettikleri gibi, yörünge boyunca manevra da yapabiliyorlar. Bu da klasik savunma sistemleriyle önlenmelerini neredeyse imkansız hale getiriyor.




Öte yandan savunma alanında bu teknolojinin uygulanması ciddi teknik zorlukları beraberinde getiriyor. Öncelikle bu kadar yüksek enerjiyi sağlayacak güç sistemlerinin gemilere entegre edilmesi gerekiyor. Ayrıca her atışta ortaya çıkan aşırı ısıyı yönetmek ve sistemleri kompakt hale getirmek de mühendislik sınırlarını zorluyor.

Manyetik silahların çalışma prensibi, klasik barutlu silahların aksine tamamen elektromanyetik kuvvetlere dayanıyor. Sistemin temelinde, birbirine paralel yerleştirilmiş iki iletken ray bulunuyor. Bu raylardan birine yüksek gerilimli elektrik akımı verildiğinde, akım mermi benzeri iletken bir projeden geçerek diğer raya ulaşır. Bu elektrik akışı, raylar arasında güçlü bir manyetik alan oluşturur ve oluşan Lorentz kuvveti, mermiyi raylar boyunca ileri doğru inanılmaz hızlarda fırlatır. Bu süreçte hiçbir patlayıcı madde kullanılmaz; hareket tamamen elektrik ve manyetizma sayesinde sağlanır. Bu prensip, maglev trenlerinde ve modern uçak gemilerindeki fırlatma sistemlerinde de kullanılıyor.

Railgun ya da Gauss Gun olarak adlandırılan bu tür silahlar, uzun süredir bilim kurgu filmlerinde ve video oyunlarında karşımıza çıkan teknolojiler arasında yer alıyor. Ancak artık bu konsept kurgu dünyasının ötesine geçerek, savunma sanayilerinin öncelikli araştırma alanlarından biri haline geldi.

Related Posts

100 milyon yıllık fosil amberde hapsolmuşlar…

Myanmar’da amber içinde keşfedilen sıra dışı bir fosil ateşböceği, ışık yayan böceklerin kökenine dair bilinmeyenleri gün yüzüne çıkardı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu belirlenen bu antik ateşböceği, türünün evriminde geçiş aşamasını temsil ediyor.

Dünya Motosurf Şampiyonası Çeşme’de sona erdi

Türkiye’de ilk kez Çeşme’de gerçekleştirilen Dünya Motosurf Şampiyonası tamamlandı. Altınkum Plajı’nda organize edilen şampiyonaya 17 ülkeden 80 sporcu katıldı.

Terleyen boya binaları serinletiyor!

Bilim insanları, yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarında binaları serin tutacak devrim niteliğinde bir boya geliştirdi. “Terleyen” özellikteki bu yeni nesil çimento bazlı kaplama, sıcak günlerde binaların çevresine serinlik sağlıyor. CCP-30 adı verilen bu özel boya, ilk testlerde piyasadaki benzer ürünlere göre 10 kat daha fazla soğutma gücü gösterdi. Araştırmanın ayrıntıları Science dergisinde yayımlandı.

Neandertallerin modern insanlarla nerede çiftleştiği ortaya çıktı!

Bilim insanları, Neandertaller ile modern insanların Güneybatı Asya’daki Zagros Dağları’nda melezleştiğini ortaya çıkardı. Yapılan ekolojik modellemeler, bu bölgenin iki türün genetik etkileşim kurduğu kilit noktalardan biri olduğunu gösteriyor.

Travmatik çocukluk geçiren kadınlarda risk yüzde 60 daha yüksek

Yeni bir araştırmaya göre, çocuklukta fiziksel ya da cinsel istismara maruz kalan kadınların, yetişkinlikte çikolata kisti olarak da bilinen endometriozis hastalığına yakalanma riski belirgin şekilde artıyor. Human Reproduction dergisinde yayımlanan çalışmada, travmatik çocukluk deneyimlerinin bu kronik jinekolojik hastalığın gelişimiyle ilişkili olabileceği ortaya kondu.

Prof. Dr. Utku Perktaş: Asgari akademik üretim ve araştırma kültürü göstergeleri, rektörlük gibi makamlar için açık ve şeffaf kriterler hâline getirilmelidir

Prof. Dr. Utku Perktaş: Asgari akademik üretim ve araştırma kültürü göstergeleri, rektörlük gibi makamlar için açık ve şeffaf kriterler hâline getirilmelidir